Türkiye’de son yıllarda artan kuduz vakaları ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) dikkatinden kaçmadı. CDC, Türkiye’yi kuduz açısından ‘en riskli ülkeler’ kategorisine yerleştirerek seyahat uyarısında bulundu.
Bitlisli 10 yaşındaki Mustafa Erçetin, geçen yıl kuduz tedavisi gördüğü Ankara’daki hastanede hayatını kaybetti.
12 Temmuz’da Şanlıurfa’da kuduz teşhisi konulan Lütfü Saray hayatını kaybetti.
Son olarak Suriye’de köpek tarafından ısırılarak kuduz tedavisi için Urfa’ya getirilen Hasan Halil Faras, 23 Ağustos’ta hayatını kaybetti.
Türkiye’de görülen bu kuduz vakalarının ardından ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, Türkiye’nin kategorisini değiştirerek ‘en riskli ülke’ yaptı.
Haber Global’den Ertan Altan’ın haberine göre,2008-2021 yılları arasındaki riskli temas sayısı 2 milyon 959 bin 338’i aşarken, yalnızca son 1,5 yılda yaklaşık 500 bin kuduz riskli temas yaşandı.
Sağlık Bakanlığı Kuduz Komisyonunda uzun yıllar görev yapan Hacettepe Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Lideri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, son 10 yılda kedi kaynaklı bir olay yaşanmadığını, yaşanan olayların tamamının köpeklerle ilgili olduğunu belirtti.
“Türkiye’de aşı konusunda bir sıkıntı yok, kuduz aşısı son derece koruyucu bir aşıdır. Ancak geç kalırsanız etkili olmayacaktır. “Temastan sonraki ilk dört gün içinde aşıyı yaptırmanız gerekiyor.”
“Elbette virüs miktarı da belirleyici bir faktör. “Çok fazla virüs kapılmışsa aşı yeterli olmayabilir.”
“Isırığın yeri de önemli. “Isırık baş, yüz gibi sinir sistemine yakın bir bölgede veya parmak ucu gibi sinir dokusunun yaygın olduğu bölgelerde meydana gelmişse virüs sinir sisteminde çok hızlı ilerler ve aşı yapılamayabilir. yeterli.”
